DEVA Partisi Genel Başkanı olmadan önce 13 yıl Türkiye Dışişleri ve Ekonomi Bakanlığı yapmış olan Ali Babacan yakın dönem Türk siyasetinin en önemli figürlerinden biri.
AK Parti’den ayrılacağını ilk Cumhurbaşkanı Erdoğan’a söylediğini ve yerel seçimlerin bitmesini beklediğini belirten sayın Babacan, ayrılık sürecinde yaşadıklarına dair ilginç detaylar verdi.
Peki, kendisini bu ayrılığa sevk eden neydi? Yeni kurduğu siyasi yapı AK Parti’den ne kadar farklı? Sayın Erdoğan ile siyasi rakip olduktan sonra insani ilişkileri de değişti mi? Bu soruların cevaplarını samimi bir şekilde bizimle paylaştı ve işin artık “siyaset değil, memleket meselesi” haline geldiğini söyledi Babacan.
Elbette, uzun yıllar ekonomi bakanlığı yapan ve Türkiye Cumhuriyeti Ekonomisini iki büyük kriz sürecinde yönetmiş olan Babacan ile günümüz ekonomik şartlarını ve alınan kararlar hakkında ne düşündüğünü de soruyoruz.
Bu krizin 90’lı yıllarda yaşadıklarımızdan çok daha farklı olduğunu, insanlar refahtan yokluğa düştüğü için uyum sağlamakta çok daha zorlanıldığını, çok acı bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu söyleyen ve krizi farklı kılan bir diğer faktörü de insanların değişime olan inançsızlığına bağlayan Babacan, Türkiye siyaset tarihinde her ekonomik krizin erken seçim getirdiğini ve hükumet değiştirdiğini ancak, şimdi toplumun AK Parti’nin kolay kolay gitmeyeceği algısına kapıldığını vurguladı.
Bütün bunların yanı sıra Türkiye’nin uyguladığı dış politikayı da amiraller bildirisinden yola çıkarak eleştiren sayın Babacan ile farklı bir pencere açan ve akıldaki sorulara ışık tutan bu keyifli sohbetimizi
kaçırmayın derim. 🙂