YOLSUZLUK AKP İKTİDARINDAN ÖNCE DE VARDI!
Gazeteci- Yazar Murat Ağırel Adem Metan’ın Youtube Kanalında hazırlayıp sunduğu ‘’Peki Sonra’’ programına konuk oldu.
‘’Kitap Yazdığımda Cezaevine Gireceğimi Biliyordum’’,’’ Gazetecinin Görevi Vatandaşı Bilgilendirmektir.’’, ‘’ Anadolu Halkının Sayın Cumhurbaşkanına olan Sevgi ve Saygısını Bizde Sorguluyoruz.’’,’’ Köprü Ücretlerini Dolar Kuruna Göre Neden Verelim?’’ cümlelerinin vurgulandığı programda öne çıkan konu başlıkları ise şöyle;
Kitap Yazdığımda Cezaevine Gireceğimi Biliyordum
Ben ‘’Sarmal’’ kitabını yazdığımda tutuklanacağımı biliyordum. Tüm ailemi toplayıp ne yazık ki yazdığım kitap Türkiye konjöktürüne uygun değil bu kitap beni tutuklattırır çünkü Türkiye’de hiç yapılmayan bir şeyi yapacağım. Kitap çıktı içeriye girdim, 1 yıl belki bir buçuk yıl burası senin evin Murat burayı ona göre düzenleyeceksin artık dedim. Kitaplarımı, gazetelerimi, çalışma düzenimi buna göre hazırladım. Daha önce de Ergenekon Kumpasından cezaevine girmiştim, beni Zekeriya Öz sorgulamıştı.
Yolsuzluk AKP İktidarından Önce de Vardı!
Milletvekili seçimlerinde ve Belediye Başkanlığı seçimlerinde milyonların konuşulduğunu hepimiz biliyoruz, şu kadar kampanya masrafı bu kadar kampanya masrafı.. 20-30 bin liralık maaş için birinin iki milyon, üç milyon ne kadar harcanıyorsa böyle bir para harcaması hayatın olağan akışına uygun mu? Değil. Bir getir-götür olması gerekir, sadece statü için bu para harcanır mı sadece o kimliği taşımak için o para harcanır mı olabilir ama ben bununla ilgili şöyle düşünüyorum o göreve gelen insanın millete hizmet aşkıyla yanıp tutuşması gerekiyor ama ne yazık ki ülkenin her tarafında yolsuzluk var. Sadece AKP iktidarında değil ki AKP iktidarından önce de vardı AKP iktidarından önce var olanları görmezden mi geleceğiz, bu dönemde yapılanları görmezlikten mi geleceğiz. Ankara Büyükşehir Belediyesinde olanları da İstanbul Büyükşehir Belediyesini de ben her şeyi yazıyorum, Televizyondan da anlatıyorum. Kalemin namusunu sağlamak zorundasın, ben Uğur Mumcu’yu kendime ışık tuttum.
Gazetecinin Görevi Vatandaşı Bilgilendirmektir
Gemlik Belediyesinde belirli yerler çok düşük bütçeli kiraya verilecekken yüksek fiyattan kiralara verilmiş şimdi ben bunu gördüğümde eleştiririm, çünkü o kiraya verdiği yer babasının yeri değildir kardeşim. Belediyenin tanıdığıdır, bir spor kulübünün tanıdığıdır vs olmaz kanun çok açık 4734 sayılı ihale kanunu eşit, saydam ihale yapacaksın, rekabeti sağlayacaksın diyor bu kamu malı sende bunu kamu yararına kullanmak zorundasın, bitti bu kadar. Şimdi bunları vatandaşa bildirmek kimin görevi? Gazetecinin görevi gazeteci vatandaşa anlatacak ki vatandaş bilgilenme hakkını alacak, bilgilendirilen halk da Gemlik Belediyesi hata yaptı diyecek, belediyeden hesap soracak belediye de ona hesap verecek. Ataşehir Belediyesi de bu şekilde.
